4 Haziran 2022 Cumartesi

 


Yüksel Gündüz (d. 20 Aralık 1937; Tavşanlı-Kütahya), Türk eski millî futbolcudur.

Ankara Dışkapıspor kulübünde futbola başladı ve Güneşspor'a transfer olmuştur. Bu kulüpte parlayan Yüksel Gündüz 6 Nisan 1955'te Yugoslavya'ya karşı Gençler Avrupa Şampiyonası Grup Elemelerinde ilk kez genç millî formayı giymiştir.

1957 yılında Fenerbahçe'ye transfer olan Yüksel Gündüz, bu forma altında yıldızlaşmıştır. 1964 yılına dek 268 maçta sarı lacivertli formayı giyen Yüksel Gündüz 115 gol atmıştır. Fenerbahçe'de 1958-59 İstanbul Profesyonel Ligi, 1959, 1960-61 ve 1963-64 Süper Lig şampiyonlukları sevinçlerini yaşamış, 1962-63 sezonunda Türkiye Kupası finali oynayan kadroda yer almıştır. 1965 yılında İstanbulspor'a transfer olmuştur.

İlk kez 1955 yılında millî formayı giyen Yüksel Gündüz 1 kez A, 2 kez B, 1 kez ümit ve 6 kez genç millî olmak üzere toplamda 10 kez ay-yıldızlı formayı giymiştir.

7 Temmuz 2012 Cumartesi

Yüksel Gündüz


Günümüz futbolu için ideal santrfor tipiydi: Yüksel GÜNDÜZ 

07.04.2010

EYÜP KARADAYI



 Cesur yürekli “Gol Makinesi”


Yedi yılda  268 maç ve tam 115 gol!..

Bir kanat oyuncusu için gerçekten parlak bir performans değil mi!?..
Transfer yönetmeliğinin azizliği, yanlı kararlarla verilen uzun süreli cezaların zorunlu olarak takımdan  uzak bırakılan maçları da dikkate alırsak gerçekten alkışa değer başarı..
Yüksel GÜNDÜZ’den sizlere söz etmek istiyorum bu ayki sayfamda.                        .” Fenerbahçe’yi Fenerbahçe yapan kahramanları” sizlere, yeni kuşaklara tanıtmaya çalıştığım bu sayfada !..
1957-58 FB 2 Nice 1





























1937 Tavşanlı doğumlu  olan Yüksel Gündüz, babasının görevi nedeniyle Ankara’ya taşınmaları sonucu henüz 8-10 yaşlarında iken Ankara Dışkapı kulübünde futbol ile tanışmıştı..  Daha sonra  o günlerin ünlü takımlarından Güneşspor’a geçişi, 1 .Ligdeki üç yıllık başarılı performansı sonucu, başkan rahmetli Avni Bulduk tarafından Galatasaray’a pazarlanma gayretini görüyoruz….
Yüksel  Gündüz o tarihlerde genç milli takımın en gözde futbolcularından, henüz öğrenci, ancak koyu bir Fenerbahçe taraftarı!..
Galatasaray ile para konusunda anlaşan Sarı-kırmızı renkli kulüp Güneşspor’un Başkanı Avni Bulduk, onu uçakla İstanbul’a gönderiyor ama Yüksel, eski kalecilerimizden yönetici Hüsamettin Böke ile bankacı Talat Ataman’ın aracılığı ile Fenerbahçeli oluveriyor..
Galatasaray’dan alacağı paranın yarısına, yani 10 bin liraya Fenerbahçeli oluyor amma eski kulübünün başkanı Avni Bulduk kolay pes etmiyor..Tam bir yıllık sürede, özel maçların dışında, Fenerbahçe forması giymesine izin vermiyor Yüksel’in!..
O dönemin fırtına kadrosuna sahip Fenerbahçe’de,Türk futbolunun yıldızları Basri, Lefter, Can, Naci, Akgün, Şeref ve Avni gibi üst düzey şöhretler arasında 19 yaşındaki bir gencin forma şansı bulması ne olabilirdi ki!?..Ama Yüksel bu şansı kısa zamanda buldu.. Ve;
1958-1959 Türkiye Ligi ilk şampiyonu FB 4 GS 0




























Özcan Arkoç- Nedim Günar, Basri Dirimlili; Akgün Kaçmaz,Naci Erdem,Avni Kalkavan- Mikro Mustafa,Can Bartu,Şeref Has, Lefter Küçükandonyadis’li  ilk on birin sol kanadına yerleşiverdi!..
1.72 metre, yani bir santrfor için kısa sayılabilecek boyuna rağmen, ilerleyen yıllarda, Şeref Has’ın orta sahaya çekilmesi sonucu, yıllarca Fenerbahçe’nin tek santrforu olarak en uçtaki golcüsüydü..Her iki ayağını da iyi kullanabilen, hızlı, fizikman güçlü, çok iyi sıçrayabilen ve en önemlisi de mücadeleci ve tekmeye kafa uzatabilecek bir “cesur yürek” idi..
1958-1959 Türkiye Ligi ilk şampiyonu FB 4 GS 0





























1958-65 yılları arasındaki  süreçte, yılda yaklaşık 16 gol ortalaması yakalayan Yüksel Gündüz’ü, takım ve oda arkadaşı İsmail Kurt’a sorarak, kısaca tanımlamasını istedim.

Şu cümle ile tanımladı arkadaşını: “ Saha içinde ne kadar yırtıcı ve cengaver ise, normal yaşantısında da o ölçüde gerçek bir beyefendi idi !..” Ve hemen ardından da şunları ekledi sözlerine: “ Günümüz futbolu için  en ideal santrafor tipiydi!..”



























FenFenerbahçeli ve Galatasaraylı oyuncularla idareciler, 30 Mart 1958’de Ankaragücü Stadı’nda oynanan Başvekil Kupası maçından sonra, başbakan Adnan Menderes ile bir arada.





Antrenörler; Molnar, Szekelly, Kokotoviç,Halit Deringör ve Oscar Hold ile çalışan Yüksel Gündüz, Genç-B ve A takımlarda olmak üzere 16 kez milli forma giydi..Bir İstanbul Ligi ve 3 de Türkiye Ligi şampiyonluğu yaşayan Yüksel, 1965 yılında futbolu bırakarak evlendi..İki oğlundan Gürel Gündüz basketbol, M.Ali Gündüz ise voleybol branşlarını seçip başarılı sporcu ve iş adamı  oldular..




1958 sezonu Yüksel-Osman-Özcan-Seracettin-Can-Naci oturanlar Ergun-Nedim-Mikro Mustafa-Lefter-Basri



























Soldan sağa ayaktakiler: Naci Erdem, Can Bartu, Şeref Has, Özcan Arkoç, Avni Kalkavan, Yüksel Gündüz. Oturanlar: Akgün Kaçmaz, Ergun Öztuna, Basri Dirimlili, Lefter Küçükandonyadis, Nedim Günar.


3 Aralık 1959’da, Fransa’nın Nice takımı ile Avrupa kupası maçı Fenerbahçe on biri.
Soldan sağa: Naci Erdem, Osman Göktan, Avni Kalkavan, Özcan Arkoç, Şeref Has, Lefter Küçükandonyadis, Yüksel Gündüz, Basri Dirimlili, Gürcan Berk, Can Bartu, Akgün Kaçmaz.



1959 Türkiye 2 Romanya 0 Goller Yüksel ve Ogün









1962-İsmet Uluğ tebrik ediyor



1963-64 sezonu Şampiyonu Fenerbahçe gazete haberi





Fenerbahçe’nin 1964-65 kadrosu. Soldan sağa üst sıra: Şeref Has, Özcan Soykök, Hazım Cantez, Osman Göktan, Ali Filibeli, Birol Pekel, Ali İhsan Okçuoğlu, Şenol Birol. Orta sıra: Yıldırım İper, İsmail Alemdaroğlu, Nedim Doğan, antrenör Oscar Hold, şube sorumlusu Halit Deringör, menajer Ahmet Erol, Ogün Altıparmak, Atilla Altaş, Aydın Yelken. Alt sıra: İsmail Kurt, Yüksel Gündüz, Ergun Öztuna, Şükrü Birand, Ziya Şengül, Haldun Yağızer.



1963-64 lig Şampiyonu Fenerbahçe. Soldan sağa ayaktakiler: Birol Pekel, Aydın Yelken, Ali İhsan Okçuoğlu, İsmail Alemdaroğlu, Osman Göktan, Hüseyin Yazıcı. Oturanlar: Özcan Köksoy, Ogün Altıparmak, Ali Filibeli, Yüksel Gündüz, Şeref Has.



Soldan sağa ayaktakiler: Şükrü Ersoy, Hilmi Kiremitçi, Atilla Altaş, Özcan Köksoy, Kadri Aytaç, Lefter Küçükandonyadis, Naci Erdem. Oturanlar: Nedim Doğan, Yüksel Gündüz, Necati Toker, Ergun Öztuna.


Romanya ile oynayan B Milli Takım. Soldan sağa: Kaya Köstepen (BJK), Ogün Altıparmak (FB), Yüksel Gündüz (FB), İsmet Yurtsü (Feriköy), Gürcan Berk (İzmirspor), Candemir Berkman (GS), Münacettin Barut (Feriköy), Osman Göktan (FB), Şenol Birol (BJK), Necmi Mutlu (BJK).




Ordu futbol takımının forvet hattı. Soldan sağa: Yılmaz Gökdel, Gürcan Berk, Yüksel Gündüz, Ayhan Elmastaşoğlu, Candan Dumanlı.




1956 Genç Milli Takım Kaptanı Yüksel -Macaristan


3 Aralık 1961’de oynanan Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası ilk tur rövanş maçında, FC Nürnberg ve Fenerbahçe takımları sahaya çıkıyor.



   

BJK ye gol atarken







1958-1959 Türkiye Ligi ilk şampiyonu FB 4 GS 0 ilk gol Yüksel



















Topuk Yaylası

Topuk Yaylası


9 Nesil birarada...









Eski başkanlarımızdan Faruk Ilgaz'ın Fenerbahçe Gazetesine yazdığı bir köşe yazısı : 

Fenerbahçe kalesi ağlarını yırtan gol ve sonrası !…
10 Mayıs 2011 Salı 12:52


Türk futbol tarihinde 52 yıl evvel yaşanan bir olayı   gündeme getirmek istiyorum.. 10 Haziran 1959 günü İnönü Stadı’nda oynananFenerbahçe ve Galatasaray takımları arasındaki maçta “ Ağları yırtan gol” olarak futbol literatürüne geçen bir olaydı bu..
  1959 sezonunda Milli kümenin kurulması ile lige iştirak eden 28 takım Beyaz ve Kırmızı grup olarak ikiye ayrılmıştı. Ayrıca puantaj gereğince galibiyete 2 beraberliğe ise 1 puan veriliyordu. Beyazgrubun başında Fenerbahçe ile Beşiktaş, k
Kırmızı grubun başında ise Galatasaray ile Vefa kulüpleri bulunuyordu.
21 Şubat 1959 günü başlayan maçlar, 14 Haziran günü neticeleniyordu..Beyaz grupta Fenerbahçe 14 maçta 26 puan ile Kırmızı grupta iseGalatasaray 20 puan ile gruplarında birinci oluyorlardı. Şampiyonluğu kazanmaları için iki final maçı yapılması gerekiyordu.
10 Haziran 1959 günü finalinde ilk maçını yağmurlu bir havada İnönü Stadı’nda oynayan Fenerbahçe, bu kadroyla sahaya çıkmıştı: Özcan, Osman, Basri, Avni, Naci, Akgün, Mustafa, Can, Şeref, Lefter, Yüksel.
O dönemde bugün yapıldığı gibi maç başlamadan evvel kale ağları hakem tarafından kontrol edilmesi âdeti yoktu. Maçın 31. dakikasında Metin Oktay’ın sert şutu Özcan’ın uzanamayacağı kalenin, yan sol üst köşesinin yırtık ve delik yerinden dışarı çıktı. İlk final maçı bu suretle 1-0 galibiyeti ile Galatasaray’ın oldu.
1958-1959 Türkiye Ligi ilk şampiyonu FB 4 GS 0 ilk gol Yüksel
Galatasaraylılar Metin’in bu golünü ağları yırtan gol olarak lanse ederek,Fenerbahçelileri küçültücü bir tavır içine girdiler. Bu nedenle rövanş maçı büyük bir önem kazandı.
Rövanş maçı yine İnönü Stadı’nda bu defa güneşli bir havada oynandı. 14 Haziran 1959 günü oynanan bu maçta antrenör Gündüz Kılıç, Lefter’i iki oyuncusu ile marke etmeyi düşünerek   takımına bu taktiği vermişti.. Bunu öğrenen MolnarLefter’i sağ açığa kaydırarak Gündüz’ün bu taktiğini bozup, boşa çıkartmıştı.. Fenerbahçe de Lefter’in dışında maçın 4, 9, 70 ve 72.dakikalarında YükselNaci, Mustafa ve Şeref’in golleri ile Galatasaray’ı 4-0gibi büyük bir skor farkıyla hezimete uğratıp yenerek 1959 sezonununTürkiye şampiyonluğunu kazanmıştı.. Bu aynı zamanda Türkiye Ligleri’nin ilk şampiyonluğu oluyordu..
1958-1959 Türkiye Ligi ilk şampiyonu FB 4 GS 0 ilk gol Yüksel
O tarihte merhum Agah Erozan Bey başkan, ben ise genel sekreter olarak vazife görüyorduk. Bu şampiyonluk bütün yurtta büyük bir coşku ile karşılanıyor ve kulübe yüzlerce tebrik telgrafı ve mektubu bu arada da enteresan bir hediye geliyordu.
Kütahya’dan Fenerbahçeli bir taraftar yönetim kuruluna Sarı-Lacivertrenklerle süslenmiş ve üzerinde golleri atan Yüksel, Mustafa, Naci veLefter’in Galatasaray kalesi önündeki resimlerini içeren bir halıyı FenerbahçeKulübü’ne bırakarak ismini dahi bildirmeden ayrılıyordu.
Kulübümüz Müzesi Kuruluş Başkanı Sayın Sertaç Kayserilioğlu bu halının nerede olduğunu sorduğumda bu cevabı almıştım: “ Eskiden yönetim kurulu odasının duvarında olan bu değerli halı, şimdi müzemizin orta bölümündeki camlı bölmede, özel yerinde teşhir edilmektedir” cevabını almıştım.
Bu olaydan dolayı Fenerbahçemize hiçbir karşılık beklemeden bu tarihi şampiyonluğu kanıtlayan değerli Fenerbahçeli usta halıcıyı bu güzel jestinden dolayı gönülden tebrik ediyor ve kutluyorum.
Bu vesile ile Fenerbahçe taraftarlarımıza çok zengin müzemizi mutlaka ziyaret etmeyi tavsiye ediyor ve bilhassa Galatasaraylı dostlarım, Metin Oktay’ın ağları yırtan golünden sonra başlarına gelen akıbeti gösteren bu önemli halıyı görmelerini rica ediyorum!…


2004'te FB TV de yayınlanan röportaj :




1960 senesinden Hayat Mecmuasında yayımlanmış bir röportaj : 












Röportaj : Semiral Bilbaşar - Fotoğraflar : İnal Tengizman)
Genç futbolcuları tanıtmak ve okuyucularımıza onların hususi hayatlarından küçük bilgiler verebilmek için hazırladığımız röportaj serisinin beşinci yazısında bu hafta Fenerbahçe santrforu Yüksel Gündüz'ü bulacaksınız...1960

Tren İstanbul istikametinde hızla ilerliyordu. Fenerbahçe'nin genç futbolcularından Yüksel Gündüz kompartımanda yalnız başına oturmuş gözleriyle pencerenin dışında durmadan değişen manzarayı seyrediyordu. Tekerleklerin ray üzerinde çıkarttığı muntazam vuruşlar genç futbolcuyu hayal alemine doğru çekip götürmüştü. Düşünceler ve hayaller birbirini kovalıyor, İstanbul onun için biraz yabancı bir şehir. Orada hem futbol oynayıp hayatını kazanacak hemde tahsiline devam edecekti. Bunlar kolay yapılacak şeyler değildi tabii. Sonrasında bir müddet düşünmekten vazgeçiyor. Tren küçük bir istasyonda duruyor, okuldan henüz çıkmış gri önlüklü çocuklar yolun kenarında el ele tutuşmuş oyun oynuyorlardı. Genç futbolcu gayri ihtiyari gene eski günlere dalıp gidiyor, çocukluk günlerine...
Kütahya'nın bir kazası olan Tavşanlı'da 1937 senesinde ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya gelen Yüksel ilkokula orada başlamıştı. Kendisinden küçük olan kız kardeşi evin bahçesinde oynarken o çantasını yüklenip bir elini gri önlüğünün cebine sokarak mektebe giderdi. Yüksel ikinci sınıfı henüz bitirmişti ki ailesiyle Ankara'ya göçtüler. Artık Yenimahalle'de oturuyorlardı. Küçük Yüksel önce Dumlupınar ilkokulunu bitirmiş daha sonrada Cebeci ortaokulundan mezun olmuştu. Orta mektepteyken futbola başlamıştı. O zaman futbol oynamasının tahsiline mani olacağını söylemişlerdi ama şimdi o İstanbul'a futboldan kazanacağı para ile okumaya gidiyordu...
Genç futbolcu önce Dışkapı kulübünde oynamaya başlamış 1954 yılında Ankara genç karmasına çağrılmıştı. Daha sonra Gazi lisesine başladığı sırada Güneş kulübüne de girmiş bulunuyordu. Yüksel'in futbol hayatının dönem noktası Genç milli takıma çağrılması ile başladı denebilir. Junior takımımızın güvenilir bir elemanı olan Yüksel önce İtalya'ya sonrada Macaristan'a gitmişti. İtalya'ya gidişini bir türlü unutamıyor. Bu onun ilk gezisiydi ve İtalya'da ne kadar güzel bir ülkeydi... Güzel günler geçirmişlerdi orada...
Macaristan'dan döndükleri zaman Fenerbahçeli idareciler kendisiyle alakadar olmuştu. O da zaten Fenerbahçe'yi diğer kulüplerden çok daha fazla seviyordu. Bu sebeple kontrat imzalamakta tereddüt etmedi. Formaliteler tamamlanmıştı ama Yüksel, Fenerbahçe'de oynayamıyordu. Çünkü eski kulübü Güneş bazı güçlükler çıkartmıştı. Böylece genç futbolcu bir yıl beklemek ve bu arada sadece Fenerbahçe'nin özel maçlarında oynamak zorunda kalmıştı. Nihayet 1958-1959 sezonunda artık muntazam oynamak üzere İstanbul'a gidiyordu.
Vakitte hiç ilerlemiyordu... Tren tekerleklerinin raylarda çıkarttığı seste genç futbolcunun asabını bozmaya başlamıştı. Sonra saatler birbirini kovaladı iki taraflı köşkler ve villaların süslediği tren yolunun hemen kenarından Fenerbahçe stadyumunun tribünlerini görünce büyük bir heyecan duydu. Bu sahada antrenman ve maçlar yapacaktı...
1958-1959 mevsimi Yüksel için iyi bir başlangıç olmuştu. Takımın her iki açık mevkisinde yer alıyor ve başarılı maçlar çıkarıyordu. Mevsim sonunda B milli takımına seçilmekte gecikmedi. Genç futbolcu geçen yıl Anadolu lisesinden mezun olarak bu yılda İktisat ve ticari ilimler akademisine devam etmeye başladı..
Sabahları genellikle 7.30'dakalkar. Antrenman olmadığı zaman mektebe gider. Bu itibarla kendine belirli bir program yapabilmesi imkansız. Kadıköy Mühürdar'da oturuyor. Kışın bekar hayatı geçirmesine mukabil yazın annesi ve kız kardeşini İstanbul'a getirtiyor.
Yüksel Gündüz'ün okul ve meslek hayatı dışında en fazla alaka duyduğu şey pul koleksiyonunu zenginleştirmektir. Zaman zaman pullarını odanın içine yayıp saatlerce onların başında zaman geçirir. Alaturka ve alafranga müzikten hoşlanıyor, bol bol kitap okuyor. Ders kitapları haricinde klasiklere de rastlamak mümkün. 1,73 boyunda ve 64 kg olan Yüksel henüz askerliğini yapmamış. Evlenmeyi düşünmediği gibi "daha zaman çok erken" demekten geri kalmıyor. Futbol dışında iki sene atletizmle meşgul olan genç futbolcunun Ankara'da gülle ve disk atmada iki birinciliği var. Avrupa'ya gittiği zamanlar "giyim ve ev eşyasından başka şey almam." diyor..